5 Eylül 2011 Pazartesi

Kiminle Evleneceğin Ezelden Muayyen...



Kiminle evlenileceğin ezelde muayyen olup, hiçbir surette değişmeyeceğini hatta, Ashab-ı Kiram’dan bir zatın Peygamberimize (s.a.v.): “Falan kadınla evlenmek istiyorum, dua buyurun.” demesi uzerine:



“Eğer sana, İsrafil, Mikail, Cebrail, ve Hamele-i Arş, (A.S.) dua etse, aralarında Ben de bulunsam, gene sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin.” (Ramuz:357/9) diyerek bu hakikate işaret ettiğini biliyor muydunuz?



Hepsinin Mükâfatını Alacaksın…

“Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın.” Hadis-i Şerif



İki “ben”den bir “sen”

Evlilik; “ben” ile “sen” tanımının tekil hale gelmesi ve iki “ben”den bir “sen” çıkmasıdır. Allah’a yolculuktur evlilik…



Susamışlara su… Çünkü “Allah rızası” dairesinde yapılan bir evlilik her türlü mutsuzluktan ve sıkıntıdan uzaktır. Koruma altındadır. Şimdi içinizden birileri çıkıp “Olur mu bire adam. Biz de kılıyoruz hanımla namazı niyazı, ama daha mutluluk bizim eve uğramadı” diyebilir. Doğru. Benim bahsettiğim sözle olan değil, candan olan bir “Allah rızası” zaten. Yani kadınını Allah’ın bir emanet kuşu bilip, öyle muamele etmenin ve erkeğini itaate en layık olanlardan görmenin diğer adı. Yani hanımlar eşlerine itaat ve huzuru temin adına nasıl görevlilerse, beyler de hanımlarının kendilerine “Allah’ın bir emaneti” olduğu hakikatini göz ardı etmemekle vazifeli. Erkekler, emaneti en güzel şekilde, imtina ile muhafaza adına azami gayret gösterme çabası içerisinde olabilmeliler. Evlilik işte o zaman bir tanıma kavuşabilir ve ismine ancak o zaman “mutluluk” konabilir.

2 yorum:

otuzundansonra dedi ki...

çok güzel bir paylaşım ,bilgilendim .sağol

buzlubadem dedi ki...

Ne güzel bir yazı olmuş :)
Allah huzuru eksik etmesin evlerimizden, gönüllerimizden :)