27 Temmuz 2009 Pazartesi

BeN GelDim...


Evet bir haftalık izin sona erdi ve iş başı yaptım.Güzel bir tatil yaptım fotograflar çektim bu arada çok acemiyim ama beğendiklerimde olsu içlerinde gittiğim yerin tarihi hakkında kaldığımız otel ve gece eğlenceleri hakkında detayları daha sonraki günlerde yazıcam önce adanın tarihi.

Cunda Adası ( Alibey Adası )

Alibey Adası ya da Cunda, idari bakımdan Ayvalık’a bağlı. Ayvalık koyundaki Ayvalık Adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 23 adanın içerisinde yerleşime açık tek ada Alibey Adası. Türkiye'nin Ege Denizi'nde bulunan 4. büyük adası olma özelliğini taşımakta. (1.Gökçeada, 2.Bozcaada, 3.Uzunada) Konumu gereği Batı Anadolu'da deniz yollarının kesişme noktasında bulunan bir ada.
Alibey Adası'nın bugünkü ismi, Kurtuluş Savaşı'nda padişahın 'Yunanlılar’a teslim olun' emrine karşı gelerek silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya'ya ithaf edilmiş. Ada daha önce Cunda ve Moshonisia (Kokuluada) isimleriyle tanınıyormuş. Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesi'nde bahsettiği Yund Adaları’nın bu bölgeye ait olduğu tahmin ediliyor.
Adanın nüfusu 2000 yılı itibariyle 5 bin, ancak bu rakam yazın 20 bin'e kadar çıkabiliyor. Adanın nüfusunun çoğunluğu Girit ve Midilli adalarından 1924 nüfus mübadelesi zamanında göç eden Türkler'den oluşuyor. Bu yüzden adanın yaşlı nüfusunun çoğu Rumca-Yunanca'yı bilmekte. Son yıllarda ada nüfusu, emeklilik günlerini sakin bir yörede geçirmek isteyen büyük şehir sakinleri tarafından arttırılmış.
Adı Ayvalık’la bütünleşmiş bu adayı Rumlar Nesos diye adlandırmışlar. Adanın tarihine ışık tutan önemli yapıtlardan kilise ve manastırlar ile Rum evleri ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Rum evleri kapı tokmaklarından iç mimarilerine kadar ilginç ayrıntılarla tasarlanmış. Cunda’yı gezerken Taş Kahve’de çay içmeyi ve sokakları gezerken önünüze çıkacak tarihi çeşmeleri incelemeyi unutmayın.
Ayvalık’ı açık denize karşı kapayan bu adaya 1896 yılında inşa edilen bir köprü sayesinde karayolu ile geçmek mümkün. Yazları Ayvalık’tan Alibey Adası’na her saat motor seferleri de yapılıyor. Adaya otomobilleriyle gidenler girişte park etmeliler. Zaten daracık sokaklarda yürümek çok daha keyifli.
Adada sekiz tane manastır bulunmakta. Kiliselerin en büyüğü Taksiyarhis Kilisesi. Kilisenin büyük çanı Bergama Müzesi’nde sergilenmekte. Adanın yüksek kesimlerinden boğazların, adaların, iç içe girmiş koyların güzellikleri seyre değer. Ada merkezinde sıralanmış balıkçı lokantalarında, meşhur Papalina, deniz mahsulleri, mezeleri ve zeytinyağlı ot yemekleri ile akşam yemeklerinin zevkine doyamayacaksınız.
Ada ufak ve sevimli bir yer. Dar ara sokaklarında bulunan evlerin mimarisi, kiliseleri, eski evlerin ya da ahırların dekore edilerek bir kafe ya da bar haline getirilmiş olması, İskelenin karşısındaki Taş Kahve’nin inanılmaz yükseklikteki tavanı, enfes mimarisi ile büyüleyici atmosferi, evlerin camlarında rengarenk açmış çiçekler… Taş Kahve, en sıcak günde serindir ve çayı her zaman tazedir.

Sizin için, tatil demek huzur içinde keyifli bir zaman geçirmekse, Cunda ve Ayvalık tam size göre.Adada yapılacak en keyifli şey ise; yemek yemek. Bizce adaya akşama doğru gidilmeli ve burada bulunan balık restoranlarında harika bir akşam yemeği yenmeli. Küçük balıkçı teknelerinin manzarası eşliğinde mükellef bir sofra donatmak için Cunda Adası en doğru tercih. Ege’de ne yenir? Elbette ki balık. Levrek çipura, mezgit ve sardalyanın ufağına benzeyen "Papalina" adı verilen Ayvalık’a özgü balık çeşitleri masalarınıza ayrı bir şölen katacak.
Ancak Cunda’da balıktan daha çok rağbet gören bir diğer yiyecek ise has zeytinyağı ile yapılan mezeler. Egelilerin uzun yaşam sırlarını her yemeklerinde kullandıkları saf zeytinyağına ve zeytinyağı katılarak taze sebzelerden yapılan salatalara bağlıyorlar...
Ayvalık’ta gecenizi tamamlamak için en güzel seçim Cunda Adası’nda mükellef bir sofra başında; bir yanda sevdikleriniz, bir yanda Cunda’nın manzarası bir yanda enfes yemekler, bir yanda ise Ege’nin o huzur dolu havası.
İnsanın içine huzur ve mutluluk veren bu yere giderken yanınıza bütün sıkıntılarınızı alabilirsiniz. Çünkü Ege sahilleri sıkıntılarınızın hepsini üzerinizden alacak kadar büyülü bir havaya sahip.Alibey Adası'nın anakaraya bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanıyor. Dolap Boğazı mevkiinde 1964 yılında inşa edilmiş olan Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü, Alibey ve Lale Adaları’nı birleştiriyor. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 500 metrelik bir hemzemin bir köprü-yol ile bağlanmakta. Adanın Kurtuluş Savaşı sırasında düşman kuvvetlerine katılacağı ancak halkın adayı düşman kuvvetlerine gitmesin diye bir gecede taşlarla anakaraya bağladıkları söyleniyor…Alibey Adası son yıllarda yerli turizm merkezleri arasına girmiş. Özellikle sahil şeridindeki rakı-balık lokantaları ve içki mezeleri ile biliniyor. Adadan papalina yemeden ayrılmayın. Günlük tekne gezileri sayesinde civar adalara ve adanın karadan ulaşılması zor bölgelerine gitmek mümkün. Midilli Adası'na günü birlik seferler ise özellikle yaz aylarında yabancı turistlerin adaya ve Ayvalık'a gelmelerini sağlıyor.
Ada halkının turizm yanında iki büyük geçim kaynağı daha var; zeytincilik ve balıkçılık. Ada zeytinleri özellikle zeytinyağı üretimi için oldukça uygun.
Alibey Adası doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınmış ve 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki 17 bin 900 hektarlık alan doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilmiş. Alibey Adası'nda mübadele öncesinden, Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır bulunuyor. Bu yapıların koruma altına alınması ancak Alibey Adası'nın tanınması ve restorasyon için sermaye aktaracak sponsorların adada mülk atın almaları ile mümkün olabilmiş. Son olarak 'Aşıklar Tepesi' olarak bilinen mevkide bulunan değirmenin restorasyonu 2006 yılında tamamlanmış ve ziyarete açılmış. Adada, halen restorasyon için sponsor bekleyen pek çok tarihi eser bulunmakta.

3 yorum:

Sibelbek dedi ki...

Ben de çok merak ediyorum Cunda adasını.
Hadi anlat, anlat :)

NlyStyle dedi ki...

hoş geldin...

gossipworld dedi ki...

hoş buldum, vallahi çok güzel bir ada dilerim fırsatınız olur ve gezersiniz keyif alacağınızı düşünüyorum.